YÖNETMEN MUSTAFA ALTIOKLAR ÜNLÜ OYUNCU NEHİR ERDOĞAN İLE AYRILDIKLARI DEDİKODULARINA CEVAP VERDİ: NEHİR TAŞIDIĞI İLİŞKİNİN CİDDİYETİ, MAHREMİYETİ VE KUTSALLIĞINA ASLA BİR ZARAR GETİRMEDİ. BEN ONA KEFİLİM..

Nehir Erdoğan'ın Amerikan yapımı 'Meleğin Sırları' adlı filmindeki rol arkadaşı Patrick Muldoon'a aşık olduğu haberlerinin üzerine, Mustafa Altıoklar'ın da gece hayatında tek başına görüntülenmesi çiftin ayrılık iddialarını kuvvetlendirdi. Mustafa Altıoklar'ın söz konusu iddialara hiçbir açıklama yapmaması da kafaları karıştırdı.

İddiaların artması üzerine Altıoklar 'Anlaşıldı, bu iş uzayacak ve Nehir daha çok üzülecek. Tarzım olmamasına rağmen Nehir'in daha fazla yıpranmaması için bu konuda bir açıklama yapıyorum; ayrılmadık' dedi.

*Nehir Erdoğan ile neden ayrıldınız?

-Ne ayrılması? Biz ayrılmadık ki. Üç yıldır hakkımızda ayrıldılar, barıştılar gibi çok sayıda asılsız haber yazıldı, çizildi; hiçbirine kulak asmadık. 'Şöhretin bedeli' diyerek gülüp geçtik. Ancak bu kez haber, haber değildi. Kendi elleriyle yudum yudum inşa ettiği parlak bir kariyeri olan, pırıl pırıl bir genç kadının, 'tertemiz' tanımını kirletebilecek kara bir iftira atıldı.

* Bu arada siz Bodrum'da da İstanbul'da da sürekli olarak yalnızdınız...

-Olabilir. Üç yıl içinde ilk kez yalnız başıma fotoğraflanmıyorum ki! Yanyana fotoğraflanmamamız ayrıldığımız anlamına mı gelir? Benim işlerim oluyor, Nehir'in işleri oluyor. Bu nedenle günün her saati birlikte gezmek dolaşmak zorunluluğumuz mu var?

*Nehir Erdoğan'ın 'Meleğin Sırları' adlı filmdeki Amerikalı rol arkadaşı Patrick Muldoon'a aşık olduğu iddiaları var ortada?

-Zaten dikkat ederseniz; ikimiz hakkında çıkan onca haber arasından sadece Nehir'in bir başkasına aşık olduğu iddia edilen habere tepki gösteriyorum. Böyle bir iddiayı göz ardı etmem mümkün değil. Çünkü bu kez söz konusu olan benim şahsiyetimle ilgili bir iddia değil. İtham edilen kişi benim gözümün nuru Nehir'im.

* Hiçbirine tepki vermeyip, bu habere niye sinirlendiniz?

-Nehir'in en değerli gizli hazinelerden de üstün tutarak, 21. yüzyılda eşine az rastlanır bir ihtimamla bugüne kadar üzerine titreyerek sakındığı duru beyazlığına çirkin, küçük ve kara bir sineğin gölgesini düşürdü. Sorumsuz ve fütursuz bir haberdi. Ne yazık ki küçük, çirkin kara sineğin sebep olduğu mide bulantısı gibi rahatsızlık içine girdiğim için bir açıklama gerekliliği doğdu. Bilinmesini isterim ki, Nehir taşıdığı ilişkinin ciddiyeti, mahremiyeti ve kutsallığına bir anın bir zerresinde dahi halel getirmemiş, doğduğu ilk gündeki melek masumiyetini aldığı her nefeste muhafaza etmiştir. Ben kefilim.

*Nehir Erdoğan, belki de hatır sormak için Muldoon ile mesajlaşmıştır?

-Habere yansıyan söz konusu iddiada Nehir, hayat kavgasının içinde profosyonel iş ilişkilerinin gereği olarak aynı çalışma ortamında bulunduğu, şimdilerde adının nasıl telaffuz edildiğini dahi hatırlamadığı, kayıtlarında ne ismi, ne telefonu ne de adresi olan bir rol arkadaşıyla gizli bir ilişkiye girerek aşkına ihanet eden iffetsiz bir kadın konumuna indirgenmiştir. Telefonunda numarası kayıtlı olmayan biriyle nasıl mesajlaşır?

* Siz Bodrum'a gittiğinizde Nehir Erdoğan neredeydi?

-Geçtiğimiz hafta sonu Zülfü Livaneli ile bir proje üzerinde çalışmak için üç günlüğüne Bodrum'a geldim. Tatil yapmak için değil... Zülfü Livaneli, geçen ay yaz boyunca İstanbul'a iş dışında dönmemek üzere evini kapatıp Bodrum'daki evine yerleşti. Ben ve Nehir de filmin yapımcısı olan arkadaşımla oraya demirledik. Üç günlük programımızda Zülfü Livaneli'nin Bodrum konseri sonrasında senaryoyu geliştirmek için çalışmayı planladık. Ve planı harfiyen uyguladık. Bu süreçte Nehir de yanımdaydı... Üç yıla yakın bir zamandır özenerek, ince ince işleyerek, yoğun bir tutkuyla yanarak, güllerle bülbülleri kıskandıran bir aşkla kavrularak yoğurduğumuz, kendi nazarlarımızdan dahi sakındığımız aşkımız bitmiş; yerinde yeller esmiş.... Nehir beni aldatıyormuş. Yok daha neler! 

SABAH